Sayfa: 34, Cüz: 2
----- 2.Bakara Suresi 221.Ayet -----
Müşrik kadınları iman edinceye kadar nikahlamayın. Kesinlikle iman etmiş bir cariye hoşunuza gitse bile müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Müşrik erkekleri de iman edene kadar (mümin kadınlarla) evlendirmeyin. Elbette iman etmiş bir köle hoşunuza gitse bile müşrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar ateşe (cehenneme) davet ederler, Allah ise izni ile cennete ve bağışlanmaya. (Allah) ayetlerini insanlara (bu şekilde) açıklar, umulur ki akıla getirip hatırlarlar.
Sayfa: 76, Cüz: 4
----- 4.Nisa Suresi 1.Ayet -----
Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan, o ikisinden pek çok erkekler ve kadınlar (meydana getirip) yayan Rabbinizden sakının. Kendisi ile birbirinizden istekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalıktan (akrabalık bağlarını koparmaktan) da sakının. Hiç şüphesiz Allah sizi gözetendir.
Sayfa: 106, Cüz: 6
----- 5.Maide Suresi 5.Ayet -----
"Bugün, size temiz olanlar helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyeceği size helaldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helaldir. İman edenlerden iffetli kadınlar ile sizden önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlar, karşılıklarını (mehirlerini) verdiğiniz, iffetli olarak, zina etmeyip, gizli dost tutmadığınız takdirde (size helaldir). Kim imanı inkar ederse, (bilsin ki) ameli boşa gitmiş olur ve o ahirette de kaybedenlerdendir."
Sayfa: 174, Cüz: 9
----- 7.Araf Suresi 189.Ayet -----
O (Allah), sizi tek bir nefisten yaratan, ondan da sükunet bulması için eşini var edendir. (Erkek) ona (eşine) yanaşınca, (eşi) hafif bir yük yüklendi (hamile kaldı), ardından onunla (böyle hamile halde) zaman geçirdi (bir müddet taşıdı). (Hamileliği) ağırlaşınca o ikisi Rableri (olan) Allah'a; "Eğer bize bir salih (evlat) verirsen, şükredenlerden olacağız" (diye) dua ettiler.
----- 7.Araf Suresi 190.Ayet -----
Fakat (Allah) o ikisine bir salih (evlat) verdiğinde, onun (Allah'ın kendilerine verdiği evlat) hakkında O'na (Allah'a) ortaklar varsaydılar. Oysa ki Allah, onların şirk koştukları şeylerden yücedir.

Verilen nimetlerde kime şükredeceğimiz konusunda yanılgıya düşmekten sakınmalıyız. Örneğin biri size bir iş imkanı sağladı, size para verdi, biri sizi tedavi etti, bir ilaç aldınız iyileştiniz, biri size bir iyilikte bulundu,..., vesilelerden sıyrılıp, gerçek Fail'i görebilmek, şükrü kendisine iletmek gerekir.

Sayfa: 273, Cüz: 14
----- 16.Nahl Suresi 72.Ayet -----
Allah sizin için kendinizden (sizin aynınızdan) eşler, eşlerinizden de oğullar ve torunlar var etmiş, size temiz şeylerden rızık vermiştir. Hal böyleyken, onlar batıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük edip, inkar mı ediyorlar?
Sayfa: 353, Cüz: 18
----- 24.Nur Suresi 32.Ayet -----
Sizden dulları, kölelerinizden ve cariyelerinizden erdemlileri evlendirin. Eğer (onlar) fakir iseler, Allah onları lütfundan zenginleştirir. Allah rahmeti, kudreti geniş ve sonsuz olandır, her şeyi hakkıyla bilendir.
Sayfa: 364, Cüz: 19
----- 25.Furkan Suresi 61.Ayet -----
Gökte burçlar var eden, oraya bir lamba ve aydınlatıcı bir ay kılan ne yücedir.
----- 25.Furkan Suresi 62.Ayet -----
O (Allah), akıla getirip hatırlamayı veya şükretmeyi isteyen kimseler için geceyi ve gündüzü farklı kılandır.

Bu dünya hayatında kendisine isabet edenleri, nefsinin çıkarlarına, hevalarına (istek ve arzularına) göre değil de, ahiretine vesile olarak değerlendirebilenler için iyi yada kötü, hayır yada şer, gece yada gündüz arasında bir fark yoktur. Her biri Hakk'a vuslata birer vesiledir. Ahiretine hazırlık için başından geçen, yaşaması gereken, kendisini bu dünya hayatında yoğurup, ahiretine hazırlayacak, onu yakıp, pişirip kıvama getirecek, nefsinin kirlerinden arındıracak vesilelerdir. O yüzdendir ki, gece de olsa gündüz de o her halde Rabbini hatırlayıp, tefekkür ederek, O'na şükreder. O'nu, başından geçenler sayesinde daha yakından tanır, kendinde bulunan O'na ait melekeleri (esmaları) farkeder, yapacağı ibadetlerle (çalışmalarla) onları daha da geliştirme yollarını arar. Kendinin sadece O'ndan kendinde yansıyanlar sayesinde bir varlığının olduğunu ve bu yansımaları ne kadar geliştirirse hem bu dünyada hem de geçeceği diğer boyutlarda bu çalışmaların kendini daha güçlü kılacağını bilir. Her isabet eden kimine göre bir "sınavdır", kimine göre kendini geliştirebileceği bir denemedir. Kimi kendinde bir varlık "zan"nındadır, kimi Varlık'ta yokluğunu, Yokluk'ta varlığını aramaktadır. Kiminin dayanağı amelleridir, kiminin tevekkülü yalnız Rabbinedir. Kimi kesrette takılır kalır, kimi Vahdet Okyanusu'ndadır.

----- 25.Furkan Suresi 63.Ayet -----
Rahman'ın yeryüzünde mütevazi yürüyen (Sünnetullah ilmi ile nimetlenmiş zaid) kulları, cahiller kendileriyle konuştuğunda (takıldığında) onlara (sadece); "Selam" der (geçerler).
----- 25.Furkan Suresi 64.Ayet -----
Onlar Rableri için secde ve kıyam ederek geceleyenlerdir.
----- 25.Furkan Suresi 65.Ayet -----
Onlar şöyle diyenlerdir; "Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır. Doğrusu oranın azabının kurtuluşu yoktur."
----- 25.Furkan Suresi 66.Ayet -----
"Gerçekten orası (cehennem) yerleşim ve ikamet yeri bakımından ne kötüdür!"
----- 25.Furkan Suresi 67.Ayet -----
Onlar harcadıklarında israf ta etmeyen cimrilik te etmeyen kimselerdir. Onlar(ın harcamaları) bu ikisi arasında bir doğrultuda olur.
Sayfa: 365, Cüz: 19
----- 25.Furkan Suresi 68.Ayet -----
Onlar Allah'la beraber başka bir ilaha dua etmeyen, Allah'ın haram kıldığı canı haklı bir sebep olması dışında öldürmeyen ve zina etmeyen kimselerdir. Her kim bunları yaparsa günahlar elde etmiş olur.
----- 25.Furkan Suresi 69.Ayet -----
Kıyamet günü onun azabı kat kat arttırılır ve orada (cehennemde) alçaltılmış bir şekilde ölümsüzleşir (sonsuza kadar kalır).
----- 25.Furkan Suresi 70.Ayet -----
Ancak kim tövbe edip, iman eder ve salih bir amel işlerse, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere dönüştürür. Allah çok bağışlayandır, Rahim'dir.
----- 25.Furkan Suresi 71.Ayet -----
Kim tövbe edip, salih bir amel işlerse, artık şüphesiz ki o Allah'a (makbul) bir tövbe etmiş olur.
----- 25.Furkan Suresi 72.Ayet -----
Onlar asılsız bir şeye şahitlik etmeyen, boş bir şeye rastladıklarında ise asilce geçip gidenlerdir.
----- 25.Furkan Suresi 73.Ayet -----
Kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığında onlara karşı sağır ve kör kesilmezler.
----- 25.Furkan Suresi 74.Ayet -----
Onlar; "Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden göz aydınlıkları bahşet, bizi takva sahiplerine önder kıl" diyenlerdir.
----- 25.Furkan Suresi 75.Ayet -----
İşte onlar, sabretmeleri sebebiyle cennet konağı ile karşılık görürler. Orada (cennette) selamlama ve esenlikle karşılanırlar.
----- 25.Furkan Suresi 76.Ayet -----
Orada (cennette) ölümsüzdürler (ebedi kalıcılardır). (Orası) yerleşim ve ikamet yeri olarak ne güzeldir.
----- 25.Furkan Suresi 77.Ayet -----
De ki; "Duanız olmasa Rabbim sizi önemsemez." Fakat siz gerçekten yalanladınız. O halde (azap) kaçınılmaz olacaktır.
Sayfa: 405, Cüz: 21
----- 30.Rum Suresi 20.Ayet -----
Sizi topraktan yaratması O'nun (Allah'ın) alametlerindendir. Sonra bir de bakmışsınız (yeryüzünde) yayılan beşer oluvermişsiniz.
----- 30.Rum Suresi 21.Ayet -----
Sizin için kendilerinde huzur bulacağınız kendinizden (sizinle aynı türden) eşler yaratıp, aranızda (birbirinize karşı) sevgi ve merhamet kılması (yine) O'nun (Allah'ın) alametlerindendir. Muhakkak ki bunda tefekkür eden bir topluluk için alametler vardır.
----- 30.Rum Suresi 22.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün yaratılması, dilleriniz ve renklerinizin farklı olması da O'nun (Allah'ın) alametlerindendir. Muhakkak ki bunda bilenler için alametler vardır.
----- 30.Rum Suresi 23.Ayet -----
Geceleyin uyuyup, gündüz lütfundan aramanız da O'nun (Allah'ın) alametlerindendir. Muhakkak ki bunda işiten bir topluluk için alametler vardır.
----- 30.Rum Suresi 24.Ayet -----
Korku ve ümit olarak size şimşeği göstermesi, gökten su indirip akabinde ölümünden sonra onunla yeryüzüne hayat vermesi de O'nun (Allah'ın) alametlerindendir. Muhakkak ki bunda akıl erdirebilen bir topluluk için alametler vardır.
Sayfa: 406, Cüz: 21
----- 30.Rum Suresi 25.Ayet -----
Göğün ve yerin O'nun (Allah'ın) emri ile ayakta durması da O'nun alametlerindendir. Sonra sizi yerden (kabirlerinizden) bir çağırışla çağırdığı zaman bir de bakmışsınız ki siz çıkıyorsunuz.
----- 30.Rum Suresi 26.Ayet -----
Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde olan kim varsa (hepsi) O'nundur (Allah'ındır). Hepsi O'na boyun eğmektedirler.
----- 30.Rum Suresi 27.Ayet -----
O (Allah), yaratmayı başlatan sonra da onu tekrar edendir. Bu (tekrar etme) O'na daha kolaydır. Göklerde (boyutlarda) ve yeryüzünde en üstün misal O'nundur. O mutlak güç sahibidir, hikmet sahibidir.
Sayfa: 434, Cüz: 22
----- 35.Fatır Suresi 11.Ayet -----
Allah sizi topraktan, sonra spermden yaratmış, sonra da size eşler var etmiştir. O'nun (Allah'ın) bilgisi olmadan herhangi bir dişi ne hamile kalabilir ne de doğurabilir. (Kendisine) ömür verilene kitapta (yazılı) olanın dışında (daha fazla) ömür verilmez, ömründen de eksiltilmez. Şüphesiz ki bu Allah'a kolaydır.
Sayfa: 458, Cüz: 23
----- 39.Zümer Suresi 6.Ayet -----
Sizi tek bir nefisten (ruhtan) yaratmış, sonra ondan eşini var etmiş ve sizin için (ot yiyen) hayvanlardan sekiz eş lutfetmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında yaratılıştan yaratılışa (çeşitli safhalardan geçirerek) üç karanlık içinde yaratmaktadır. İşte bu Rabbiniz (olan) Allah'tır. Mülk O'nundur. O'ndan başka ilah (tanrı) yoktur. Öyleyse nasıl oluyor da (Hak'tan) çevriliyorsunuz?
Sayfa: 483, Cüz: 25
----- 42.Şura Suresi 11.Ayet -----
Göklerin (boyutların) ve yeryüzünün yaratıcısı (programlayıcısı) sizin için kendinizden eşler, hayvanlardan da çiftler var etmiştir. (Allah) orada (yeryüzünde) sizi yoktan var edip etrafa dağıtmaktadır. Bunun (böyle bir sistemin) benzeri olan hiçbir şey yoktur. O (Allah) her şeyi işitendir, basiret sahibidir.
Sayfa: 516, Cüz: 26
----- 49.Hucurat Suresi 13.Ayet -----
Ey insanlar! Şüphesiz ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. (Birbirinizle) tanışmanız için sizi milletler ve kabileler halinde kıldık. Doğrusu Allah katında en değerliniz, (O'ndan) en çok sakınanızdır. Hiç şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir, her şeyden haberdardır.
Sayfa: 581, Cüz: 30
----- 78.Nebe Suresi 8.Ayet -----
Sizi çiftler halinde yarattık.